İzmir Çeşme’de Vatandaşlar Koyları Halk Plajına Dönüştürmek İçin Harekete Geçti
KARİM UĞUR
İzmir Çeşme’de vatandaşlar koyları halk plajına çevirmek için eylemlerini sürdürüyor. Güçlücek Koyu’nda açılması planlanan sahil işletmesine karşı mücadele eden vatandaşlar bu kez Azmak Koyu’nda protesto gösterisi yaptı. Açıklamada, “Bakanımız Mehmet Özhaseki’ye sesleniyorum, biz burada savunmasızız. Burada Anayasa, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ne bizi koruyor ne de doğayı koruyor.”
Çeşme Güçlük Körfezi Yaban Hayatı Koruma Derneği’nin çağrısıyla Azmak Koyu’nda bir araya gelen STK temsilcileri ve vatandaşlar, koyun halk plajı olmasını istedi. Vatandaşlar, böylece; Yunanistan’da devam eden “havlu hareketini” Türkiye’de Çeşme’den başlattı.
Çevreciler ve vatandaşlar adına yapılan açıklamayı Avukat Seher Gacar okudu. Gacar yaptığı açıklamada; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye telefon ederek şunları söyledi:
“Ankara’daki büyüklerimize Güçlücek koyunda özel işletmeleri neden görmek istemediğimizi anlatıyoruz. Kanunların, şartnamelerin insanı koruduğu söyleniyor… Biz burada bu katliamı, haklarımızın nasıl gasp edildiğini bir kez daha göstermek istiyoruz. , kıyılarımızı işgal eden özel işletmelere yazıklar olsun, “Sayın Mehmet Özhaseki’ye sesleniyorum, burada korumasızız. Burada Anayasa, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu bizi ve doğayı korumuyor. Kıyılarımızda doğa ve insan ‘beach club terörü’nün kurbanı ve kurbanıdır. Terörün bitmesini istiyoruz.
Halihazırda üzerinde bulunduğumuz Kıyı Kanunu’nun 5. sayısına göre devletin karar ve tasarrufunda olması gereken kıyıdaki devletimiz 4 yıldır karar ve tasarrufunu kaybetmiştir. Bu kamu kıyısı, kiralama yapılmaksızın dahi halkın ücretsiz erişimine kapatılmıştır. Doğal savunma alanı olan bu alana binlerce ton beton döküldü, binlerce metrekare kaçak yapı yapıldı. Hatta sahilden geçen insanların kullandığı yol kapatılmış, ardıç ağaçları arkadan kesilerek işletmenin keyfine göre yeni bir yol açılmış. Halkla ilgili, sizinle ve benimle ilgili yerler işgal edildi, otlar kazındı ve otopark yapıldı, işçi lojmanları yapıldı.
Doğamıza yapılan bu kıyım, vatandaşlık haklarımıza yapılan bu saldırı 4 yıldır devam ediyor. 2019’da yine buradaydık, içimizi döktük. Hiçbir şeyin değişmediğini söyleyemem, değişim var. Kaçak bina ve işgallerin boyutu da arttı. Her zaman söyleriz, iktidar söz konusu olduğunda, özel teşebbüslere kiralama dışında, kamu tarafından kamu tahsisini içeren her türlü analiz bizde mevcuttur. Ancak sadece üzerinde bulunduğumuz Azmak Koyu’nun işgalinden kurtulabilmek de yetmiyor, özel teşebbüslerin acımasızlığına daha fazla bırakılmamak için Çeşme Belediyesi’nden talepte bulunuyoruz. bu koyun halk plajı işletmesi olarak tahsis edilmesi.
“KOMŞUMUZDAKİ HAREKETİN BU BİRLEŞİMİ SADECE KADERDİR”
Güçlücek’le başlattığımız bu çabayı, karşı kıyıdaki komşularımızın yaptıklarına öykünmek olarak yorumlayanlar var. Güçlücek ile komşumuzun hareketinin bu güzel tesadüfü sadece kader… İnsanımızın hakkını almak için çaba sarf etmesi her zaman talihsiz bir durumdur. Hem güç hem de Azmak’ımız.. güzel ülkemin tüm kıyıları bizimdir.. Doğanın ve insanın yaşamını ve hakkını savunan herkese selam olsun, tüm kıyılarımızın işgal ve terörden kurtulması ümidiyle. plaj kulüpleri ve diğer özel işletmeler ve halka açıktır.”